Loading...
Hz. Nuh un Gemisi Cudi Dağı nda 11 Eylül 2013 | 11:29
Şırnak Üniversitesi öncülüğünde 27-29 Eylül'de "Uluslararası Hz. Nuh ve Cudi Dağı Sempozyumu " düzenlenecek. Tüm ilahi dinler, kadim inançlar ve mitolojilerin anlaşmışcasına bahsettiği büyük tufan" yani Nuh Tufanı tarih boyunca bütün insanlığın ilgisini çekmiş ve gizemini korumuş olayların başında yer alıyor. Geçen zaman içerisinde tufanın geçtiği yer ve bölgeyle ilgili tartışmalar sürerken Türkiye'de Ağrı Dağı ve Cudi Dağı bilim adamları tarafından geliştirilen tezler ile ön plana çıktı ve kamuoyu gündemini zaman zaman meşgul etti. Dünya medeniyetleri tarihinde derin izler taşıyan ve Kur'an-ı Kerim'de de detaylarıyla anlatılan tufanda, geminin oturduğu yerin ismi " Cudi Dağı" olarak zikrediliyor. Cudi Dağı tezini anlatmak için Şırnak Üniversitesinin öncülüğünde Valilik, Belediye, Ticaret ve Sanayi Odası ve Dicle Kalkınma Ajansının (DÎKA) desteğiyle 27-29 Eylül'de " Uluslararası Hz. Nuh ve Cudi Dağı Sempozyumu " düzenlenecek. Sempozyuma, yurt içindeki çeşitli üniversitelerden 44, yurt dışından ise 23 bilim adamı, akademisyen ve araştırmacı katılacak. Sempozyumun Düzenleme Kurulu Başkanı ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Hamdi Gündoğar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hz. Nuh'un peygamberliği ve tufanın gerçekleştiği yer konusunda ilahi kitaplarda ve diğer kaynaklarda görüş birliği olmasına rağmen tufanın meydana geldiği yer konusunda farklı görüşler olduğunu belirtti. Sempuzyumu Hz. Nuh ve gemisi, tufan ve Cudi Dağı konularında bilim adamlarının görüş ve düşüncelerini ortaya koymaları için düzenleme kararı aldıklarını ifade eden Gündoğar, şöyle konuştu: "Kur'an'da Hz. Nuh'un gemisinin Cudi Dağı'na oturduğu bildirilmiştir. Tevrat'taki ifadeler ışığında da tufanın Mezopotamya bölgesinde olduğu yorumları yapılmıştır. Ancak tufanın tam olarak nerede meydana geldiği ve Hz. Nuh'un gemisinin nerede olduğu halen tartışılan bir konudur. Kur'an-ı Kerim'de Hz. Nuh'un gemisinin Cudi Dağı üzerinde durduğu bildirilmiş olmasına rağmen, geminin Ağrı Dağı'nda olduğu iddiaları da mevcuttur. Bu sebeple konunun bilimsel araştırmalar ışığında ortaya çıkarılması bir gereklilik arz etmektedir.